27 Nisan 2010 Salı

GRUP HİTİT MODÜL 7 CEVAPLARI



•SORU 1 ÖĞRENCİ MERKEZLİ BİR SINIFA NASIL REHBERLİK YAPABİLİRİM?


DOĞAYI EN ÇOK MERAK EDENLER ÇOCUKLARDIR, ONLARIN MERAKLARINI PAYLAŞALIM VE ÖĞRENMELERİNE REHBERLİK EDELİM.

Geçmişte bilgili insan, her şeyi bilen ya da başkalarının ürettiği bilgileri kafasında depolayan kişiydi. Bu nedenle geçmiş yüzyıllarda eğitim, daha çok var olan bilgi birikiminin, kültürel değerlerin ve yaşamsal becerilerin yeni yetişen kuşaklara aktarılması olarak görülmüştür. Bugün ise bilgili insan; bilginin farkında olan, bu bilgiye ulaşmanın yollarını bilen, ulaştığı bilgiyi anlamlandırarak öğrenen, öğrenmiş olduğu bilgilerden yeni bilgiler üretebilen ve ürettiği bilgileri sorun çözmede kullanabilen kişidir. Öyleyse insan beyni, öğrenilen bilgilerin yığmacı biçimde depolandığı bir yer değil; tersine etkin bir strateji merkezi olmalıdır.
Bu nedenle artık eğitimde öğreten öğretmen değil rehberlik yapan öğretmen anlayışı doğmuştur. Öğrenci merkezli bir sınıfta rehberlik yapmak aşağıdaki şekilde gerçekleşmelidir,
1. Öğrencinin, mevcut ve gelecekteki eğitsel gereksinimlerinin farkına varmasına yardımcı olmak.
2. Kendi fiziksel ve zihinsel yeteneklerini ve sınırlamalarını, yani "öğrenme profilini" keşfetmesine yardımcı olmak.
3. Belirleyeceği eğitsel ihtiyaçlarının gerektireceği bilgi, beceri ve tutumlara yönelik davranışların, öğrenme profiline uygun yollarla ve bizzat kendisince kazanılmasına yardımcı olmak.
Bu üç amacın da "bilgi belleme"ye değil, "öğrenmeyi öğrenme" ye dayalı olduğuna dikkat edilmelidir (Titiz, 2001).
Eğitim anlayışının değiştiği günümüzde, eğitim sistemlerinin değişimi de kaçınılmazdır. Ders kitaplarında sunulan bilgiyi ve onun aktarıcısı olan öğretmeni merkez alan eğitim anlayışları yerine; bilgiyi türlü kaynaklardan edinen ve sürekli gelişimin bir aracı olarak gören öğrenciyi merkez alan eğitim anlayışı yerleşmektedir.
Öğrenmenin öğrencinin kendi ürünü olabilmesi için öğrencinin öğrenme etkinliğine katılması gerekir. Böylelikle öğrenciler bilgi ya da becerilerini yeni bir duruma transfer edebilirler.
Bu yaklaşımı temel alan etkili bir öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrenme süreci;
• Merak uyandırma ve plânlama,
• Araştırma ve keşfetme,
• Çözümleme ve derinleştirme,
• Paylaşma ve yaşantıya uygulama basamaklarını içermelidir.


SORU 2 ÖĞRETİM SÜREÇLERİNİ DESTEKLEMEDE TEKNOLOJİYİ NASIL KULLANABİLİRİM?
Jonassen’e göre (1992), öğrenciler kendi seçtikleri yolda kendi bilgilerini inşa etme yeteneğine ve özgürlüğüne sahip olma gereksinimindedir. Bu açıdan, teknoloji kullanımının öğrenme-öğretme ortamlarında yararlı olup olmadığını tartışmak yerine, eğitimin etkili olarak gerçekleştirilmesinde teknolojinin nasıl kullanılabileceğini ele almak gerekmektedir Teknolojik olanaklar kullanılarak oluşturmacı etkinlikler kolaylıkla oluşturulabilir. Örneğin, öğrenciler “örümcekler” hakkında bir televizyon programını izleyip konuyu keşfetmeye, onu tartışmaya, onun hakkında yazı yamaya ve bu konuyu bir başka konu ile ilişkilendirmeye çalışabilirler. Bu noktada bir televizyon programından yola çıkılarak bir çok etkinlik düzenlenebilir (Sechez, 1997). Bu duruma benzer olarak öğrenciler internette bir konu hakkında bağımsız keşfetme biçimine yönlendirilebilirler. Öğrenciler internet aracılığı ile bir konu başlığını okuyabilir veya bildikleri hakkında beyin fırtınası etkinlikleri gerçekleştirebilirler. Bu açıdan oluşturmacı bir sınıfta her bir öğrencinin farklı etkinliklerde bulunması mümkündür. Oluşturmacılıkta bireylerin özerkliği ve inisiyatifi teşvik edilir. Ayrıca, oluşturmacı düşünce, bilgi inşasında farklı kaynakların kullanılması gerektiğini de belirtir (Sechez, 1997). Günümüzde teknoloji, toplumun ve bireyin sosyal bağlamının önemli bir parçasıdır. Etkileşimli çoklu ortam aracılığı ile bireyler, çoklu bakış açılarını paylaşarak birbirleri ile etkileşimde bulunabilir. Ayrıca, öğrenme- öğretme uygulamalarında görülen bazı teknolojik yönelimler, öğretmen-öğrenci, öğrenci- öğrenci arasındaki ilişki biçimlerini de değişikliğe uğratmıştır.
Bu açıdan elektronik kültürün eğitsel çevrelerde ne gibi avantajlar sağlayabileceği yaygın araştırma konusudur. Artık, teknolojinin geleneksel ve metinsel otoritelere (kitap gibi) ve hiyerarşik ilişkilere meydan okuduğu açıktır. Bu çerçevede, bilgisayarların alıştırma-uygulama yaptırma gibi beceriler için sınıfta kullanılmasından daha çok işbirlikli öğrenme, senkron ve asenkron uygulamalar üzerinde temellendirilen öğrenme, işbirlikli veri tabanları, işbirlikli proje tabanlı okul çalışmaları doğrultusunda kullanılmasına önem verilmektedir.
Küçük gruplarda etkili olarak çalışabilme yeteneği, aynı zamanda işyeri becerilerinin geliştirilmesinde de önemlidir. Grup sürecinin olduğu iş ve sınıf ortamlarında aynı zamanda küçük grup çevreleri de vardır. Örgütsel etkililik ve verimliliğin başarılmasında çalışanların işbirliği yapması temeldir
Günümüzde teknoloji, tekno-kültür olarak adlandırılabilecek e-mail, bilgisayar konferansı, video-konferans ve grup yazılımları ile öğrencilerin gerçek dünya etkileşimlerinde bulunmasına olanak vermektedir. Artık, bilgisayar tabanlı bilgi teknolojilerinin toplum üzerindeki etkisi, bütün kurumlarda olduğu gibi eğitim kurumlarının da yapısını değiştirmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder